6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) 778/1-a maddesi atfıyla bonolara da uygulanması gereken 681/3 maddesi gereğince; ciro, poliçeyi kabul etmiş olsun veya olmasın muhataba, düzenleyene veya poliçeyle borç altına girmiş olanlardan herhangi birine yapılabilir. Bu kimseler poliçeyi yeniden ciro edebilir.
Poliçe o ana kadar poliçe ilgilisi olmayan bir kişiye ciro edilebileceği gibi, daha önce poliçe ilgilileri arasına katılmış bir kimseye de ciro edilebilir. İşte senedin bu şekilde daha evvel poliçe borçlusu durumuna girmiş bulunan kimselere avdetine yol açan ciroya geriye ciro denilmektedir.
Bonoda düzenleyenin geriye ciroyla senedi iktisap etmesi halinde “alacaklı” ve “borçlu” sıfatı aynı kişide birleşecek ise de anılan madde 6098 sayılı TBK’nin 135. (818 sayılı BK’nin 116.) maddesinde belirtilen alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi halinde borcun düşeceğine ilişkin düzenlemenin istisnasını oluşturmaktadır.
Bu durumda bononun geriye ciro ile iktisabı halinde senedi devralan, devretmeden önceki durumuna geri dönmekte ve bunun sonucunda senedi elinden çıkarmadan önce içinde bulunduğu duruma dönmektedir. Başka bir deyişle senedin düzenleyene geriye ciro edilmesi halinde keşideci kimseye başvurmayacak, senedin cirantaları borçtan kurtulacaktır. Ancak senedi geriye ciro ile devralan kişi, bunu bir başkasına ciro ile devredilebilecektir.