Acele kamulaştırma, kamu hizmetinin ivedi olarak yerine getirilmesinin gerektiği hallerde başvurulan olağan üstü bir kamulaştırma yöntemidir.
Kamulaştırma devlet ve kamu tüzel kişilerinin güç uygulayarak kamu yararı amacı ile bedelini ödemek kaydıyla kişilerin taşınmazlarını satın almasıdır. Acele kamulaştırma ise normal kamulaştırmadan farklı olarak yurt savunması veya olağanüstü durumlarda uygulanır.
Acele kamulaştırma, Kamulaştırma Kanunu m.27’de düzenlenmiştir. Buna göre kamulaştırılacak taşınmazın kıymet takdiri yapılarak ortaya çıkan bedel bankaya yatırılır ve idare tarafından taşınmaza el konulur.
İdarelerce yeterli ödenek temin edilmeden kamulaştırma işlemlerine başlanılamaz.(m4./3)
Acele kamulaştırma, idarenin kamulaştırma işlemlerini tek tek yaptığında sürecin çok uzayacağı acil durum karşısında vakit kaybedilmemesini gerektiren durumlarda uygulanır. Ancak bu prosedürün işletilmeyeceği anlamına gelmemekte, prosedür tamamlanmak üzere ertelenmektedir.
Acele kamulaştırma işleminde tapuya şerh edilen kayıt el koyma kararıdır. Kamulaştırma sürecine ilişkin tahkikat yapıldığında pazarlık, satın alma, asliye hukuk mahkemesine bedelin tespiti ve taşınmazın tescili talepli dava açılması, bilirkişi incelemesi gibi süreçler sonradan tamamlandığında taşınmaz idare adına tapuda tescil edilecek, el koyma kararı kaydı terkin edilecektir.
Danıştay, acele kamulaştırma dosyalarını incelerken,
Acele kamulaştırma talep eden idare, taşınmaz malikini davalı gösteren dilekçe ile asliye hukuk mahkemesine başvurur. Basit yargılama usulü uygulanır. Mahkemece düzenlenen tensip tutanağında acele kamulaştırma talebinin kabulü ile birlikte keşif ücreti, bilirkişi ücretleri takdir edilir, davacıya yatırması için 7 günlük süre verilir.Bilirkişi raporunun sunulması ile duruşma gününde acele kamulaştırma bedeli rapor kapsamında hükme alınır. Acele kamulaştırma bedeli yatırılması halinde taşınmaza el konulması kararı verilecektir.
Davanın mahiyeti gereği acele kamulaştırma davalarında davalıya tebligat çıkarılmaz. Yargılama sürecinde davalı, bilirkişi raporuna itiraz edemez. Acele kamulaştırma tespit davası mahiyetindedir.Acele kamulaştırma nedeniyle verilen kararlar tespit niteliğinde olduğundan temyizi kabil değildir.( Yargıtay 5.Hukuk Dairesi 22.01.2014T, 2014/17377 E. 2015/543K. )
Davanın mahiyeti gereği, davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Davalı tarafa tebligat çıkarılmadığı yargılama yokluğunda sürdüğü ve vekille temsil edilme olanağı olmadığı için davalı vekili lehine de vekalet ücretine hükmedilmez.
Acele kamulaştırma davalarında yetkili ve görevli mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesidir.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile acele kamulaştırma kararı verilmesi ve Resmi Gazetede bu kararın yayınlanması ile birlikte, acele el koyma yapacak idare tarafından, taşınmazın kayıtlı olduğu tapu müdürlüğüne, acele el koyma kararının şerh verilmesi için bildirilir. Bu şerh, taşınmazın satışına engel olmayıp; bu şerh sonrasında, tapu müdürlüğü malik değişikliklerini, kamulaştırmayı yapan idareye bildirmekle mükelleftir.
Fakat acele kamulaştırma kararı alınan taşınmaza, mahkemece el koyma ve taşınmazın başkasına devir, ferağ ve temlikinin yasaklanmasına ilişkin şerh konulması kararı verilmesi sonrasında, mahkeme kararı tapu müdürlüğüne bildirilir. Bunun üzerine, tapu müdürlüğünce mahkeme kararı uyarınca devir yasağına ilişkin şerh konulur. Bu şerh sonrasında, taşınmaz başkasına devredilemez.
Acele kamulaştırma davaları bir tespit davası olup; ivedi durumlarda mahkeme tarafından el konulacak taşınmazın kıymet takdiri yapılarak, belirlenen bedel mal sahibi adına mahkeme tarafından açılan banka hesabına yatırılması ile birlikte, idare tarafından taşınmaza el konulabilir. Bu davalarda; dava dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmek ve taraf teşkili sağlanmak zorunlu olmayıp; sadece kıymet takdiri yapılacak olup; taşınmazın tescil veya terkinine karar verilemez. El koyma kararından sonra, kamulaştırma süreci sonradan tamamlanır.
Acele kamulaştırma yapılacak taşınmazın değeri, mahkemece taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılarak, bilirkişi heyeti marifetiyle taşınmazı hali hazır durumu ve taşınmazın arsa mı arazi mi olduğunun tespiti yapılır. Arsa vasfındaki taşınmazlarda emsal araştırması yapılarak, taşınmazın üzerinde yapı varsa, yapıların maliyet hesapları ve yıpranma payı, emsal vergi rayiç değeri ve başkaca değere etki edecek hususlar dikkate alınarak acele el koyma bedeli tespit edilir. Taşınmaz, tarım arazisi vasfında ise arazinin hali hazır durumu ile getirebileceği net gelir dikkate alınarak acele el koyma bedeli tespit edilir.
Cumhurbaşkanlığının acele el koyma kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından, 30 gün içerisinde Danıştay’da yürütmeyi durdurma istemli olarak iptal davası açılabilir. Danıştay tarafından, acele kamulaştırma işleminin yürümesi durdurulmuş ise veya iptal edilmiş olmasına rağmen mahkeme kararı henüz kesinleşmemiş ise, asliye hukuk mahkemesinin acele kamulaştırma davasında, Danıştay kararının kesinleşmesini bekletici mesele yapması gerekir.
Mahkeme tarafından acele el koyma kararının verilmesinin ardından, 6 ay geçmesine rağmen, taşınmaza acele el koyan idare tarafından kamulaştırma davası açılmaması durumunda, taşınmaz malikleri tarafından, idareye karşı kamulaştırmasız elatma davası açılabilir.
Mahkemece el koyma karı verilmesi durumunda, idare 15 gün içerisinde el konulan taşınmazın boşaltılması için icra müdürlüğüne müracaat eder. İcra müdürlüğü 15 gün içerisinde taşınmazın boşaltılması için, taşınmaz maliklerine ve taşınmazı kullanan diğer kişilere yazı gönderir. Bu süre içerisinde taşınmaz boşaltılmaz ise idarenin talebi üzerine, icra müdürlüğünce taşınmaz boşaltılır. Malik ve taşınmazı kullanan başkaca kişiler tarafından, icra müdürlüğü işlemlerine karşı itiraz ve şikayet edilmek suretiyle boşaltma işlemi durdurulamaz. Mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilemez.
Arazinin ekili olması durumunda, boşaltma hasat sonuna bırakılabileceği gibi, hizmetin gecikmesinde sakınca olan ivedi durumlarda, mahkemece takdir edilecek ürün bedeli ödenmek suretiyle arazi boşaltılabilir. El koyma kararını veren mahkemece, taşınmazın değeri tespit edilirken ürün bedeli de tespit edilmiş ve banka hesabına yatırılmış ise, ayrıca ürün bedeli ödenmeksizin ve hasat beklenmeksizin arazi boşaltılabilir.