Boşanma Davası Sırasında Eşlerden Birinin Ölmesi Halinde Sağ Kalan Eş Mirasçı Olabilir Mi?

Kuram Hukuk Boşanma Davası Sırasında Eşlerden Birinin Ölmesi Halinde Sağ Kalan Eş Mirasçı Olabilir Mi?

Boşanma Davası Sırasında Eşlerden Birinin Ölmesi Halinde Sağ Kalan Eş Mirasçı Olabilir Mi?

Boşanma davası sırasında davacı eş ölürse, evlilik ölümle sona ermiş sayılır. Ancak sağ kalan eşin, davacı diğer eşe mirasçı olup olamayacağı yönüyle; ölen davacı eşin mirasçılarının davaya kusurun tespiti yönüyle devam etmelerine olanak sağlanmıştır. Nitekim TMK. M. 181’de : ‘’Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler’’.

Boşanma davası devam ederken ölen davacı eşin mirasçılarından birsinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunu ispatlaması halinde, diğer eşin yasal mirasçılığı ortadan kalkarak, diğer eşe yasal mirasçı olamaz. Ayrıca ölen eşin daha önce kendisi lehine yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruflar da hükümsüz kalır. Yani vasiyetname ya da miras sözleşmesi ile herhangi bir mal vasiyeti ya da mirasçı ataması da hükümsüzleşir. Esasen ölümle birlikte, boşanma davası konusuz kalır. Bu nedenle ölen davacı eşin mirasçılarının boşanma davasını devam ettirmeleri, boşanma yönünden olmayıp sadece davalı eşin kusurunu tespit ettirmek bakımındandır. Islahla davayı bir başka davaya, örneğin evliliği iptali davasına dönüştüremezler. Davaya devam etme imkanı sadece ölen eşin mirasçılarına tanınmıştır.

Temyiz ve karar düzeltme evresinde (istinaf mahkemeleri öncesindeki dönemde) ya da İstinaf evresinde, davalı eş ölmüşse ölenin mirasçılarının karar düzeltme, temyiz ya da istinaf talebinde bulunmaları davaya devam iradesi anlamına gelir. Onama kararının kaldırılarak sağ kalan eşin kusurunun belirlenmesi gerekir.

Boşanmış eş mirasçı olamaz; ancak sırf boşanma davası açılmış olması mirasa engel değildir. Boşanma davası kesinleşmeden eşlerden birisi ölürse, sağ kalan eş yine ona mirasçı olur. Ancak eğer boşanma sebebi ‘’ölen eşin canına kast’’ ise; bu bir mirastan yoksunluk (mahrumiyet) sebebidir. Yine boşanma davası açan eş, boşanma davasında yer alan ‘’zina, pek kötü muamele, terk ‘’ gibi sebeplerle, diğer eşi mirasından çıkarmaya yönelik vasiyetname yapabilir.

Boşanma davası devam ederken ölen eşin, diğer tarafın mirasçısı olması hakkaniyete uygun olmayan sonuçlar doğurduğundan ‘’TMK. 181/2’ye göre; hakim boşanma kararı vermeyecek, sadece boşanma sebebinin sağ kalan eşin kusuruna dayandığını, davaya devam eden ölen eşin mirasçılarından birinin ispatlaması durumunda, durumu tespit ettikten sonra, TMK. M. 181/2’de öngörülen hükümde yer aldığı şekliyle mirasçılık haklarını kaybettiğine karar verecektir.

Atanmış mirasçıların da bu boşanma davasına devam etme hakkı vardır. Ölen eşin mirasçıları davaya devam etmezlerse, sağ kalan eş, ölen eşin mirasçısı olma sıfatını kaybetmez. Tek bir mirasçının davaya devam etmek istemesi yeterlidir. Mahkemenin kararı geçmişe etkili olarak sağ kalan eşin mirasçılığını engeller.

Sağ kalan eş, ölen eşin kusurunun daha ağır olduğu itirazına dayanmış ise, boşanma davasından farklı olarak kusur tespiti yerine, davanın reddine karar verilmeyecek; evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve toplanan delillere göre hangi taraf kusurlu ise o tarafın kusurlu olduğunun tespitine karar verilecektir. Mahkeme kararında kusurun tespiti yanında, olaya uygulanması gereken TMK. 181/1 hükmüne kararda yer verecek ve sağ kalan eşin yasal mirasçı olamayacağına ilişkin belirlemeye yer verecektir. Mahkemenin tespit kararının kesinleşmesiyle birlikte (hem davacı –hem davalı eşler) birbirlerine karşılıklı olarak, yasal mirasçı olamayacaktır.

Eşler arasında ayrılık kararı bulunması, ayrılık esnasında sağ kalan eşin, ölen eşe mirasçı olmasına engel teşkil etmez.